NFS (Network File System), 1984 yılında Sun Microsystems tarafından geliştirilmişbir protokoldür. Uzaktaki makine üzerinde bulunan dosya sistem(lerin)i, farklı bir işletim sistemine bağlayabilmeniz (mount) için geliştirilmiştir. Ve bunu yaparken, kullanıcının sanki yerel bir dosya sistemi üzerindeymiş gibi çalışmasını sağlar.
TCP / IP’nin evriminin başlarında, kullanıcının ağ üzerinden başka bir makineye erişmesine izin vermek için bazı araçlar oluşturulmuştu. Telnet gibi remote access protocols (uzaktan erişim protolleri), kullanıcının başka bir bilgisayarda oturum açmasına ve buradaki kaynakları kullanmasına izin verdi. File Transfer Protocol (FTP), birinin uzak bir makineden bir dosyayı kendi dosyasına kopyalamasına ve düzenlemesine izin verdi.
Ancak, bu çözümlerin hiçbiri, bir kullanıcının uzak bir makinedeki bir dosyaya, yerel bir dosyanın kullanıldığına benzer bir şekilde erişmesine izin verme kurallarına uymuyordu. Sun bu ihtiyacı karşılamak için Network File System (Ağ Dosya Sistemi)’i (NFS) yarattı. NFS, yerel ve uzak bir dosya arasındaki ayrımı ortadan kaldırmak amacıyla özel olarak tasarlanmıştır. Bir kullanıcı için, uygun kurulum yapıldıktan sonra, uzak bilgisayardaki bir dosya, kullanıcının yerel bilgisayarındaki bir sabit disk üzerindeymiş gibi kullanılabilir. Sun ayrıca, hem Sun tarafından hem de diğer şirketler tarafından yapılan donanımların birlikte çalışabilmesini sağlamak için NFS’yi özellikle satıcıdan/üreticiden bağımsız olacak şekilde üretti.
NFS, klasik TCP / IP client/server modelini izler. Bir sabit disk veya belirli bir bilgisayarın depolama aygıtındaki dizin, yönetici tarafından paylaşılan bir kaynak olarak ayarlanabilir. Bu kaynağa daha sonra paylaşılan sürücü(shared drive) veya directory denir ve client makinede yerel bir dizin gibi görünmesini sağlayarak bilgisayarlardan erişilebiliriz.
NFS, çalışmasını tanımlayan üç ana bileşen içeren bir mimari kullanır. External Data Representation (XDR) standardı, verilerin client ve server arasındaki değişimlerde nasıl temsil edildiğini tanımlar. Remote Procedure Call (RPC) protokolü, uzak makinelerde procedure çağırma yöntemi olarak kullanılır. Ardından, bir dizi NFS prosedürü ve işlemi çeşitli istekleri yerine getirmek için RPC kullanarak çalışır. Mount protokolü, kaynakları yukarıda belirtildiği gibi bağlamak için kullanılır.
NFS’nin en önemli tasarım hedeflerinden biri performanstı. Açıkçası, uzaktaki bir makineye yerelmiş gibi bir dosya ayarlasanız bile, gerçek okuma ve yazma işlemleri bir ağ üzerinde ilerlemek zorunda. Genellikle bu sadece bir bilgisayar içerisine veri göndermekten daha fazla zaman alır, bu yüzden protokolün kendisinin mümkün olduğunca “yalın ve ortalama” olması gerekiyordu. Bu karar, çoğu dosya aktarım protokolünün yaptığı gibi güvenilir TCP yerine TCP / IP’de aktarım için güvenilir olmayan User Datagram Protocol’nün (UDP) kullanılması gibi bazı ilginç kararlara yol açmıştır. Bu da protokolün bir bütün olarak nasıl çalıştığı üzerinde ilginç sonuçlara sahiptir.
NFS için bir diğer önemli tasarım amacı basitti (elbette performansla ilgili). NFS sunucularının durumsuz olduğu söyleniyor, bu protokolün hangi sunucuların hangi clientler tarafından hangi dosyaların açıldığını takip etmesine gerek kalmayacak şekilde tasarlandığı anlamına geliyor. Bu, isteklerin birbirinden bağımsız olarak yapılmasına izin verir ve bir sunucunun karmaşık kurtarma prosedürlerine ihtiyaç duymadan çökmeler gibi olaylarla incelikle başa çıkmasını sağlar. Protokol ayrıca, isteklerin kaybolması veya çoğaltılması durumunda dosya bozulması yaşanmayacak şekilde tasarlanmıştır.
(continue reading…)